Sayfalar

KIZLARIM BÜYÜYOR

Lilypie Waiting to Adopt tickers Lilypie Waiting to Adopt tickers

HOŞGELDİNİZ.......

Blogumuzu ziyaret ederek bizi yalnız bırakmadığınız için kocaman teşekkürler, tekrar misafirimiz olmanız dileğiyle;

26 Eylül 2008 Cuma

Park Kuşu

Bu günlerde Fatma Naz'ın favorisi parka gitmek.Hergün akşam eve dönerken "payk payk" diye tutturuyor.Tutturuyor desemde illaki gideceğim diye mızırdanmıyor bebeğim.Bütün haftasonunu babasıyla birlikte parkta geçiriyor.Tabiiki ben de bu arada ders çalışıyorum.Maşaallah kızım ve babası çok fedakar**************

***



***


Artık kızım işi iyiden iyiye ilerletti kay kaya kendi çıkıyor.


***



***


Şu mutluluğa bakarmısınız.Ufacık birşeyden bile ne kadar mutlu oluyor çocuklar.Allah bu mutluluğunu daim etsin bebeğim***


***



***


Babası ve kızım. Ne kadar benziyorlar değil mi?


***



19 Eylül 2008 Cuma

Uzuuuuuuuuuuuun aradan sonra


Uzun süredir bloguma birşeyler eklemiyorum. Neden mi? Çünkü ders çalışmaya çalışıyorum. Uzmanlık ve denetmenlik sınavları açıldı ve benimde bu yıl son şansım. Ders çalışmak gerçekten çok zor.Blogumu ziyaret edenlerden dua bekliyorum.Neyse birazda Fatma Naz'dan bahsedeyim.Kızım artık 3 kelimeli cümleler kurabiliyor.Bütün söylediklerimizi tam olarak algılayabiliyor ve cevap veriyor.Ayrıca 2 gün öncede ilk defa tuvaleti kullandı.Biz daha erken diye bu konunun üzerinde pek durmadık.İşte buda laz kızı FATMA NAZ.........................................

9 Eylül 2008 Salı

Dütdürü düt

Dün Firdevs teyzesi kızıma bekçi düdüğü almış ve çalmayı öğretmiş.İnanamazsınız o ne heves öyle aynen komutan gibi çalıyor.Uyuyana kadar evde düt düüüüüt kulaklarımızın pası silindi.Nefesine kuvvet kızım?..........
Birde "dütük" demezmi. İnsan bitiyor***********

8 Eylül 2008 Pazartesi

Bilgest Kızım

Yorumsuz yayınlamak istiyorum.



Kızımla Bir Cumartesi



Haftasonu eşim ve ben bir günümüzü tamamen kızımıza ayırmaya karar verdik. Hafta içi çok fazla birlikte vakitgeçiremediğimizden, onun eksikliğini bir nebzede olsa gideririz diye düşündük ve pişman olduk dermişim?!



Kızım gece geç yattığı için sabahta geç kalktı tabikii. Ona çok güzel bir kahvaltı yaptırdıktan sonra attık kendimizi Rize sokaklarına. Yürüyerek merkeze gittik. Kızımda elimizden tuttu ve hiç yorulmadan etrafa meraklı bakışlar atarak yürüdü maşallah. Yolda ona uçan balon aldık o kadar mutlu oldu ki anlatamam.




Hafta içi onu çok fazla parka götüremediğimiz için bir alışveriş merkezinin oyun alanına götürdük ve sonuç hayal kırıklığı. Biz kızımızı çok girişken iletişimi çok iyi ve kendine güveni olan bir çocuk olarak bilirdik ve arkadaş cevremizden de hep bu yönde geri bildirimler alırdık. Fatma Naz'ı oyun alanına bırakamadık bir türlü "anne koykuyo, anne koykuyo" diye huzursuzluk yaptı. Nazar mı değdi nedir? Neyse çeşitli taktiklerle zorda olsa oyun alanına bıraktık. Bu seferde kayamadı, oynayamadı olduğu yerde kalakaldı. Çok moralimiz bozuldu hiç böyle birşey beklemiyorduk. Sonra yavaş yavaş ısındı biraz oynadı eğlendi takii yaşıtı bir çocuk onu kaydıraktan itip düşürene kadar.




Neyse oradan ayrılmaya karar verdik yine Rize sokakların da yürüyüşa başladık kızıma Rize'nin kel simitinden aldık. Simiti hiç nefes almadan bir güzel yedi. Sonra da Fatma Naz'ın 2 aydır istediği bisikleti almaya karar verdik. Sezon sonu olduğu için çok renk seçeneği yoktu ama kızıma sarı mavi bir bisiklet aldık."pişiklet pişiklet "diye hiç dilinden düşürmediği bisikletine kavuşmanın heyecanıyla bütün hafta sonu bisikletine bindi ama kendi süremediği için hep arkasından iten biz olduk ve şu anda bitmiş vaziyetteyiz. Tabiiki fedakar babası daha çok yoruldu.






Yorgun ama mutlu bir hafta sonu geçirdik. Darısı gelecek haftasonlarına-------------------------






6 Eylül 2008 Cumartesi

Fatma Naz'ın Evinde İftar


Cuma akşam çok güzel yemeklerle orucumuzu açtık.Ben işteyken Fatma Naz'a bakan Firdevs Hanımların evinde tabiri caizse Fatma Naz'ın evindeydik.Fatma Naz oraya o kadar çok alışmış ki anlatamam tabiki onlarda Fatma Naz'a çok alışmışlar, kızları gibi seviyorlar. Fatma Naz'ın hiç dilinden düşüremediği 3 tane de abisi var. Mustafa, Furkan ve Emre. Bu arada iftar fotoğraflarını yayımlamak isterdim ama maalesef o kadar çok acıkmıştık ki fotoğraf çekmeyi yemekler bittikten sonra akıl edebildik.Ama kısaca ben size menüden bahsedeyim.Acılı mercimek çorba, Rize'nin vazgeçilmez iftar yemeği güveç, pilav, dumanı üstünde su böreği, nefis yaprak sarma ve el yapımı baklava~~~~~~~~~~





Ama ben orada yemeklerden çok Fatma Naz'ın tavırlarıyla ilgilendim. Minik kuşum bizi görünce "anne gedi baba gedi" diye sevindi. Şöyle bir kendine güveni geldi biraz şımarıklıklar yaptı ama olsun yinede çok tatlıydı. Bana gündüzleri uyuduğu yatağı gösterdi ve "anne nennen" dedi. Maaşallah kızım çok güzel konuşuyor. Laf aramızda annesine çekmiş.

3 Eylül 2008 Çarşamba

İlk gün ilk heyecan

Merhaba ben Selma bu blogu liseden arkadaşım Ayşe sayesinde açtım ve sizlerle buluşma fırsatı buldum. Kalem kağıt alıp yazı yazmayı sevmeyen ve hafıza problemi yaşayan biri için bu blog bulunmaz bir nimet gerçekten..... Ben okul ve iş gereği yaşadığım şehirlerde en çok ihtiyac hissettiğim anlarda bana yardımcı olması için Allah'ın bir melek gönderdiğine inanırım. İşte Rize'deki meleğimde Ayşe.Yaşadığımız şehirler çok uzak olsa da bana tertemiz iki el ve bir gönül uzattı. İYİ Kİ VARSIN CANIM ARKADAŞIM Bu arada biz 11 yıldır görüşmüyorduk ama Ayşe 2 ay önce telefon numaramı bularak sürpriz bir şekilde beni aradı ve görüşmeye başladık.Bence bunlar bir tesadüften ibaret olamaz.Şimdi neden Meleğim dediğimi daha iyi anlamışınızdır......