Sayfalar

KIZLARIM BÜYÜYOR

Lilypie Waiting to Adopt tickers Lilypie Waiting to Adopt tickers

HOŞGELDİNİZ.......

Blogumuzu ziyaret ederek bizi yalnız bırakmadığınız için kocaman teşekkürler, tekrar misafirimiz olmanız dileğiyle;

31 Aralık 2008 Çarşamba

Geçen Yıl Bu Zamanlar

Biraz önce fotoğrafları şöyle bir karıştırdım. Geçen yıl bu zamanlar Fatma Naz yürüyemiyormuş, şu anda olan birçok dişi yokmuş, saçları kısacıkmış...... Herşey ne kadar değişmiş. Tek değişmeyen şey geçen yılda çok tatlıymış minik kuşum. 2008'e Yasin Amcamızla birlikte girmişiz. Unutmuşum. Fotoğraflardan hatırladım .Şimdi bir yıl önceki karelerden örnekler,

Üzerindekiler Yasin Amcamızın bayram hediyeleri, elindekilerde yeni yıl hediyeleri;

***

*



















**********

Bir şekere bu kadar mı sevinilir? Çocuk olmak başka bir duygu.

***
*
******

Kimse Fatma Naz'ın salondan emekleyerek mutfağa geldiğine, dolabı açtığına ve halleyleri böyle aşırdığına inanmıyordu. Ama sonunda kanıtlamayı başardım.

***

*









********

01/01/2008 saat gecenin 03.28'i Fatma Naz'ı uyutamıyoruz. Amcası geldi ya her saniyeyi değerlendirmek istiyor küçük hanım. Ama amca bitmiş durumda....

***

*

30 Aralık 2008 Salı

Bütün İşlerimi Kendim Yapıyorum

Sütümü kendim içiyorum......
***
*


Ellerimi kendim yıkıyorum......
***
*

En zor olanda bu, ütümü kendim yapıyorum.....
***
*

***
*


Lokantada siparişimi kendim veriyorum......
***
*


Aldığım fazla kalorileri yakmak için plates yapıyorum.....
***
*

***
*

Aslında market alışverişini de ben yapıyorum ama fotoğraf makinemizi bozduğum için burada resimleyemedik. Markette bi yumuyta bi kıyakey alıyoyum.

25 Aralık 2008 Perşembe

Rize-Ankara-İstanbul-Rize

Hafta sonumuz bu istikamette hızlıca geçti gitti. Önce uçakla Ankara. Fatma Naz'ın ilk uçak deneyimi oldu. Havada olduğunu pek anlayamadı yavrucak. Önce uçağın içini gezmek istedi , uçaktan inince de anne hani uçağa binecektik dedi. Maşaallah yavrum hiç sıkıntı çıkarmadı. Hatta havaalanında Fiskobirliğin Genel Müdürüyle arkadaş bile oldu. Ama nasıl...... Bir beyin elinde ki çantanın üstünde bizim sürekli yediğimiz fındık ezmesinin resmini gördü ve tanıdı. Poşete dokunup içindekilere bakmak istedi. Poşetin sahibide Fiskobirliğin Genel Müdürüymüş. Bizi Giresun'a davet etti ve Fatma Naz'a gelince seni fındık ezmesi havuzunun içine atacağim diye espiri yaptı. Gideriz belki bakalım. Ama Fiskobirliğin fındık ezmesini herkese tavsiye ediyorum. Fatma Naz çok zevkle yiyor. Üstelik %70 i fındık. Biraz zor bulunabilir ama bu sıkıntıyı Müdür Bey'e ilettik.
*****
Uçakta kemerle boğuşan Fatma Naz,
***
*


*****

***

*
Ankara'da Fidan Teyzemize gittik. Nöbet çıkışı Fidan Teyzemiz Fatma Naz'a baktı. Bende sınava gittim. Sınav sonrası koştur koştur İsatanbul. Yolculuk zevkliydi uçtuk adeta. Benim açımdan zevkliydi Fidan açısından biraz zor olmuş olabilir. Fatma Naz'a tamamen o baktı da.

*****

Fidan Teyzemiz ve Fatma Naz İstanbul yolunda..............................
***
*

*****

***

*

Ve İstanbul. Mutlu Çocuklar ve ailesi. Çok dolu dolu ve bir o kadar da zevkli 3 gün geçirdik. Mutlu çocuklar gerçekten mutlu. Bakarmısınız Fatma Naz'a nasıl ablalık, abilik yapıyorlar.
***
*

*****
ilk gün alışveriş Fatma Naz hanıma bir sürü ciciler aldık. Hepsini Ayşe ve Fidan Teyzesi seçti. Sonra ver elini İkea. İkea da çok güzel bişey yaşadık. Erin ve Ayça'yla karşılaştık. Çok mutlu olduk. Yıllardır birbirimizi tanıyormuşcasına sıcak bir kahve keyfinde sohbet ettik. Bu arada Fatma Naz Yasin Amcasıyla dolaştığı için Erinle tanışma fırsatı bulamadı. Neyse bi daha ki sefere artık. Çünkü biz istanbul'u çok sevdik. Muhakkak yine gideriz.
*****

Pazar günü Hakan Amcamız bize İstanbul turu yaptırdı. Emirgan Konağında soluklanarak, iki köprüden de geçtik. Hakan Amcamız biraz yoruldu ama ne yapalım.
*****

*****


Pazartesi de oyuncakçıları dolaştık. Ayşe Teyzemiz Fatma Naz' çok güzel bir bebek aldı. Şimdilerde Fatma Naz'ın favorisi. Fatma Naz gibi hiç durmadan konuşan bir bebek. Fatma Naz' da bebeğin ismini büyük bir jest yaparak Ayşe Teyze bebek koydu. Yani teyzemizi unutmadı. Hatta Bebeği o kadar çok sevmiş ki Trabzon Havaalanında kendisi düşünce bebeğim düştü diye ağladı. Kendi canının yanmasını hiç umursamadı. Tıpkı bir anne gibi.....
*****
Pazartesi Arda abimizin okul etkinliğine katıldık. Maşaallah Arda boyacı çocuk rolünde çok başarılıydı. Fatma Naz'ında o günlerini görürmüyüz acaba......

*****

***

*

Çok güzel geçen 3 gün. Herşey çok güzeldi Ayşeciğim. Arda'ya , Verda'ya, Hakan Bey'e, Yasin'e, canım arkadaşlarım Fidan ve Ayşe'ye çok teşekkür ediyorum. Yazın Rize'de görüşmek dileğiyle diyorum.

NOT: Gülücüklerim Benim' ede ince daveti için teşekkür ediyorum. Bir daha ki sefere inşaallah sanada uğrarım. Dedim ya ben İstanbul'u çok sevdim. Bu ziyaretim son olmayacak yani.

23 Aralık 2008 Salı

Fatma Naz'ın İkinci Kurban Bayramı

Bayram geçeli epey oldu ama anılarımızı yazamadım. Malum ders çalışıyordum. İşte fırsat buldum ve yazıyorum. Bayramda Rizedeydik. Memlekete gitmedik. Yani benim memleketime.


*****




*****

Önce kahvaltı yapıldı bayramlık ciciler giyinildi ve babanın eli öpüldü. El öpmenin sonucu olarak da harçlık alındı. Kumbaraya itina ile atıldı.

*****



*****
***
*



*****
***
*

Akşama doğru Firdevs Teyzemize gittik. Harçlığımızı aldık, ev yapımı baklava, börek, dolma hepsinden afiyetle yedik. Firdevs Teyzemiz maşaallah çok becerikli bir hanım...

******

Bu bayramın Fatma Naz için önemi ilk defa kurban eti yedi ve babaannesini ziyaret etti. Geçen yıl yedirememiştik. Biraz ek gıdalar konusunda sıkıntılıydık. Ankara'da oturduğumuz içinde babaanneyi ziyaret edememiştik. Rize'ye taşındıktan sonra babaanemizin köyüne gittik ama Fatma Naz uyuduğu için ziyaret edememişti. Bu bayram nasip oldu. Şimdi kızıma babaannen nerede diye sorunca;

- cennette yatıyo diyor.


Kızım babaannesine dua etti ve arkasından bebek istemeyide unutmadı. Cenneti onun anlayacağı bir dille anlattık (bol bol çikolata, şeker, bir sürü oyuncak....) çok hoşuna gitti.


-anne babaanne bana cennetten çikoyata göndeysin ya diyor.
*****
( Babaannesiyle kovalamaca oynamak istiyor du ama...................)
*****
***
*

Köyden dönüşte Trabzon'a uğradık. Yeni açılan Forum'da biraz tuırladık. Oyun parkında oynadık, oyuncakçıları gezdik. Ve sıfır oyuncak aldık. Fatma Naz istemedi ki. Bana kalsa koca koca bebeklerden bir iki tane alırdım. Oyuncaklara Fatma Naz'dan çok ben sulandım. Kızımın gözü çok tok. Dışarıya çıkınca bir simit, bir balon ister o kadar. Şimdiye kadar hiç bir oyuncakçı kızıma oyuncak satmayı başaramadı he he. Bunun için özel bir çaba harcamadım. Allah vergisi.....


*****


*****


Bebeklere cici cici yapmayı da ihmal etmedik.


*****




*****

Baba kız her zaman ki gibi el ele.

*****


*****

***

*

Akşam dönüşte Tuğba ablamıza uğrayıp bayramlaşmayı hiç unutur muyuz?

*****

Bayramım 3. günü benim iş yerinden arkadaşımın Ali Bey'lerin köyüne gittik. Çok hoş vakit geçirdik. Fatma Naz çok çok eğlendi. Artık et yemekten bıktığımız için mangalda cız cız hamsi yaptık. Manzara süper, hamsiler süper................


*****




*****


Hamsi yemeyi sabırsızlıkla bekleyen kedicik......


*****



*****


Fatma Naz kedilerle bolbol oynadı. Bir iki gün kadar kedileri sayıkladı.


*****



*****


Çay bahçesinin önünde iki çay tutkunu... (Ama Fatma Naz'a çay diye ıhlamur içiriyorum. )


*****


Fatma Naz'ın "bu gün bayyam eyken kaykın çocuklay " şarkısıyla bir bayram daha bitti.

Sınavı Kazanamadım mı Acaba

Çok üzgünüm ama sınavı tamamen kendi dışımda gelişen olaylar sebebiyle kazanamadım yada kaybettirildim. İlk gün acısını çok hissetmemiştim ama bu gün canım çok acıyor. Sonucu İstanbul'da arkadaşlarımla birlikte öğrenmiştim belkide o yüzden çok dokunmamıştı. Çünkü biliyorum ki onlarda benim kadar üzüldü. Üzüntümü hafifletmek için herşeyi yaptı. Ama ben şu anda yine Rize'ye döndüm. Yani yalnızlığıma.
Rize çok güzel bir yer ama bundan sonra belkide burayı hiç sevemeyeceğim. Sınavı kazanamamın en önemli etkenlerinden biride Rize'de yaşamam ve eşimin işinin burada olması. Kesinlikle tayin durumumuz olmadığı için tercih edilmedim. Aynı zamanda halihazırda bir işim olduğu bahaneside eklendi buna. O zaman çalışanları, eşinin işi sabit olanları sınava alıpta ümit vermesinler lütfen. Ortalaması 70-75 olan sınavı 81 puanla kazandım, aynı zamanda 30 yaşındayım artı 21 aylık bir kızım , 08-17 saatleri arasında bir mesaim, evim ve eşim var. Bu kadar olumsuzluklar içinde ben 1,5 ay gibi kısa bir sürede ders çalışarak başarılı oldum ve sonuç. Sınav komisyonunu vijdanıyla başbaşa bırakıyorum.
Lise dördüncü sınıftan bu yana verdiğim bütün emekler boşa gitti. Ve beni en çok kızdıran şeyde benim dışımda gelişen olaylardan dolayı elenmem. Yazılı sınavı kazanamasaydım kendimi suçlardım. Kendim ettim kendim buldum derdim ama şimdi durum çok farklı.
Benim için lisans eğitimim çok önemliydi. Yatılı okulda ütü odasında gizli gizli ders çalışarak kazandım ben üniversiteyi. Dersaneye gitmek yasaktı çünkü. İlk 2 yıl Mardin-Konya arasında geliş gidiş yaparak okudum. Sadece 12 saatlik yol. Söylemesi ne kadar kolay değil mi ama yaşaması zor. O yollarda ne badireler atlattım bilemezsiniz.Vize ve bütünlemelere girerek tamamladım 2 yılı. 3 ve 4. sınıfta ayda 13-15 gece nöbeti tutarak gündüzleride okula giderek 4 yılda iyi bir puanla bitirdim lisansımı. Sonra evlendim biraz ara verdim sınavlara. 2006 da sınavlara girmeye başladım ama bu seferde hamileydim. O kadar zor bir hamileliğin arasında hiç yılmadım yinede girdim sınavlara. Genelde 67-68-69 aldım sınavlardan. Baraj 70. Yine de çalışmayı bırakmadım. Kazandığım 3 sınavında mülakatından elendim. Yetersiz olduğum için mi hayır. . Sebep zaten bir işin var. Tamam var kabul ediyorum ama ben lisansımı bitirdim çalıştığım kurumda lise mezunu unvanıyla ve düşük ücretle çalışıyorum. İşimden memnun değilim bana göre değil . Emekliliğime 24 yıl var. 24 yıl boyunca bu ızdırabı çekmek zorundamıyım. Neden daha verimli olabileceğim bir işde çalışmayayım ki.
2. sebep evli olmam ve eşimin kesinlikle başka illere tayin durumu olmaması. Tamam bu da kabul ama Rize zaten çok tercih edilen bir şehir değil ki. Eleman eksikliği olan bir yer. Rahatlıkla beni buraya verebilirler.
Aynı zamanda bu son şansımdı. SON SON SON.....................................................................
NOT: Bana dualarıyla destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. İnşaallah kazanamadım diye düşündüğüm bu sınavı başka yönlerden kazanmışımdır. Başka kapıların açılacağı ümidiyle...

16 Aralık 2008 Salı

Dua İstiyorum


Arkadaşlar 19 Aralık Cuma günü mülakat sınavım var. Çok stresliyim. Çünkü son şansım. Herkesden dua bekliyorum. Lütfen özellikle çocuklarınıza benim için dua ettirin. O minik dillerin duası muhakkak kabul olur. Benim referansımda onların duası olsun. Benim bitanem dua etmeye başladı bile,

- anne şınavı kazanacak inşaallah diye evin içinde koşturuyor.

Sınavdan sonra Ankara'dan arkadaşım Fidan'la birlikte İstanbul'a geçeceğiz. Bilin bakalım kimin yanına......

Arda ve Verda'nın annesi Ayşelere. Aslında onun içinde çok heyecanlıyım. İlk defa İstanbul'a gideceğim. 11 yıldır görmediğim arkadaşımı göreceğim. Onları kızımla tanıştıracağım. Bir sürü alışveriş yapacağım. En heyecanlısıda sınav sonucunu orada öğreneceğim. Umarım bu mutluluklara sınav mutluluğu da eklenir.

4 Aralık 2008 Perşembe

Üsküdar'a Giderken...................


Anlatacak çok şey birikti ama ben yazamıyorum. Hiç vaktim yok. İşlerim çok yoğun. Ama sizleride bu güzellikrten mahrum etmek istemedim, hemen fotoğrafı yayınladım. Çok tatlı bu kız. Allah onu bizlere bağışlasın. Kuzumun gülücükleri kadar kendi de çok sıcak . Çok merhametli, anlayışlı, masum, neşe dolu, huzurlu, sakin.........................Say say bitmezki.Kızımı her annenin çocuğunu sevdiği gibi bende çok seviyorum. Çogu zaman Allah için ne yaptım ki beni böyle bir güzellikle mükafatlandırdı diye düşünüyorum. İnşaallah onun mükafatına layık olabiliriz. Şükürler olsun ki canım kızım senin annenim.Ya şimdi duygularımı çok iyi aktaramıyorum.Aklım davalarda şimdi onlara savunma yazmam lazım.Daha sakin bir günde görüşmek dileğiyle******


3 Aralık 2008 Çarşamba

Hastanedeydik

Başlıktanda anlaşıldığı gibi geçti gitti işte. Allaha şükür. Ateşimiz, ishalimiz yoktu ama şiddetli kusmamız vardı.Neyseki erken müdahale ile 1 günde atlattık. Sadece, ağızdan birşey alamadığı için 1 tane serum takıldı. İlk serum deneyimimiz oldu. Neyseki iyi geçen bir deneyim oldu. Olumsuz hiç birşey ile karşılaşmadık. Sadece Doktor Mehmet Bey kızıma balon vermeyi unuttu.O birazcık Fatma Naz açısından sorun oldu . Allahtan babamız 2 tane balon almayı akıl ettide o sorunda çözülmüş oldu. Tabiki kızım balonları doktor beyin gönderdiğini zannediyor. Nasıl ama he he....

Bu arada Fatma Naz hemşire abla olmak istiyormuş. Tahlil için idrar poşetini bile bana taktırmadı. İllaki hemşire ablası takacakmış. Bana güvenmedi heralde.

Ağlayan fotosunu yayınladım ama kızım serum takılırken ağlamadı. Sadece hasta olduğu için çok üzüldü ona ağladı.
-Anne ben haşta odum diye bayağı göz yaşı döktü.

Firdevs Teyzesinede
-Teyze ben haşta odum beni doktoya götüy demiş.
***
*

Babamız Fatma Naz'ı sakinleştirmeya çalışırken

*****

***

*

***

*

Başarılı olmuş gibi gözüküyor.

***

Mutlu Son...........................

Not: Serum takıldıktan sonra kızımın yanından ayrılmak zorunda kaldım. Ancak 2 saat sonra tekrar yanına gidebildim. Eh malum çalışınca herşey gönlünce olmuyor. Umarım kızım bana kırılmamıştır. Ben yanında olmasam bile hep sana dua ettim canım kızım.

24 Kasım 2008 Pazartesi

Eyvah Kızım Büyüdü

Nereden başlasam bilemiyorum ki şu Fatma Naz hanımın yaptıklarını yazmaya.Fotoğraf makinamızda sorun olduğu için fotoğraf da yayınlayamıyorum.Ama bu diyalogları da yazmadan geçemeyeceğim.

*****

*********

*****
Hafta sonu sabah 07.30 Fatma Naz ayakta tabiki. Biraz yatak boğuşması ardından babası kızına hiç kıyamaz ya hemen yelek giydirme muhabbetleri.Buraya kadar herşey normal gibi gözüksede bizimki babasına öyle bir laf etti ki anlatamam.Yeleğini kendi giyinmek istedi babası müsade etti ama beceremeyince müdahale etti. Ve aldığı cevap...................

-baba şen kayışma

İlk defa böyle bir sözle karşılaşınca şaşırdık tabiki.

*****

*********

*****

Ya geçen hafta sonu alışverişteki halleri. Önce LCW'ye girdik. Oradan ben askılı bir kot pantolon beğendim.Tabiki Fatma Naz'ın fikrinide sordum. Hemen pantolona sarıldı,

-anne bu çok güjel. dedi ve aldık

Bir tanede kadife pantolon alalım dedim ama yaş grubu kalmadığı için alamadık.Yolda yürürken normal bir çocuk mağazasına girdik.Markasız ama genelde ürünleri kaliteli bir magaza.Kadife pantolon alalım dedik ama rezil olduk.Ben pantolonu aldım Fatma Naz'a gösterdim

-alalım mı kızım
-anne bu güjel diil. dedi ve itti.

Tabiki bizde almadık ama orada çalışan bayanlar biraz tepki gösterdi. İşte neymiş efendim çocuğun dediği şeye göre mi hareket edilirmiş .Bizim işimiz zormuş falan. Velhasıl pantolonu almadık.Bizim kız özgür kız mı olacak ne. Ne istediğini bilen ve kendi kararlarını alan birisi olamsında bence hiç sakınca yok.Söylenenleri çok takmadım zaten.Aman böyle derken marka düşkünü olmasında...

*****
*********
*****
Ama haftasonu kızım bana ev işlerinde yardım etti.Koltuk sildik birlikte.İşim o yüzden çabucak bitti de gezmeyede fırsat bulduk.Burada çok güzel çay yapan Çaykur Tepesi diye bir park var.Oraya gittik.Fatma Naz orayı çok sever.Herşey doğal.Resmi bir yer olduğu için Atatürk'ün de büstü var tabiki.Fatma Naz Atatürk'ü çok seviyor.Hemen yanına gidip,
-naşılsın Atatüyk diye hal hatır soruyor. Sonra bana dönüp
-anne şen Atatüyk'ü şeviyoy muşun? diye soruyor.
*****
*********
*****
Bu arada konuşmalarımız iyiden iyiye ilerledi artık. Bazı kelimeler çok orjinal. Mesela
-pakı pakat
-pikap oku
-kucunna al
-patak (tabak)
-kakkumba

18 Kasım 2008 Salı

Sınavı Kazandım

Sizinde bildiğiniz gibi yaklaşık 1,5 aydır ders çalışıyorum. Ne zor bişeymiş şu ders çalışmak. Aslında ders çalışmayı seviyorum ama imkanlarım dahilinde çok zor oluyor. Neyseki 3 aşamalı sınavın 2. aşamasını da geçtim. Şimdi son aşama yani sözlü sınavım kaldı. 19 Aralıkta, inşallah ondada başarılı olurum. Dua ve desteklerinizi bekliyorum. Kızımda çok destek oluyor maşaallah.
- anne şen deys oku ben dinlim. diyor.
Sırf onun için bu son aşamayıda geçmem lazım. Yoksa bu kadar emeklere yazık olacak. Şu stresli günler bitsede rahat rahat kızımla ilgilensem, onunla gezmelere gitsem, ders çalışma stresi olmadan sınırsız ve özgürce oynasam. İnşallah hepsi olur dimi***********

7 Kasım 2008 Cuma

Rize'nin Çok Değerli Bir Misafiri Var


Bu haftamız yoğun bir o kadar da güzel geçti. Müdürlük olarak İletişim ve Hasta Hakları konusunda biz kamu çalışanlarına eğitim vermesi amacıyla Türkiye'de Hasta Haklarının kurucusu olan Refik Akten'i Rize'ye davet ettik.Sağolsun oda bizleri kırmadı ve 3 günlük bir seminer proğramı ile aramızda oldu. Seminerler tabiki süperdi.


***************



*****************




**************




****************

Daha önceden Ankara'da aynı kurumda çalışıyorduk ve ne büyük bir şans ki komşuyduk. Hamileliklerimde az kahrımı çekmediler. Refik Beyin, eşi Ayşe'nin, çocukları Arif İsa ve Mahmut Enes'in hayatta muhakkak tanışılması gereken insanlardan olduklarını düşünüyorum. Ayşe ve Refik Bey iletişim , insan ilişkileri ve özellikle çocuk eğitimi konusunda çok derin ve ince bilgilere sahipler. Ayşeciğim sende bir blog açsanda şu çocuk eğitimi konusundaki bilgilerini bizimle paylaşsan olmaz mı canım benim.Refik Bey'in Fatma Naz'ın tabiriyle Fefik Amcanın Hızlı Okuma İle Öğrenme ve Hastanın Adı Var isimli iki tanede kitabı var. Aynı zamanda yazılarına ulaşmak isterseniz http://www.merhabagazetesi.com.tr/ adresini tıklayın lütfen.


Bunlarda Fefik Amcasının Karelerinden Fatma Naz
****************

****************

Fatma Naz Fefik Amcasını çok sevdi. Fefik Amca yine gel oldu mu?Ama gelirken Ayşe Teyzemi ve abilerimi getirmeyide unutma.

****************






4 Kasım 2008 Salı

Arabadaki Muhabbetler

Akşam Fatma Naz' alıp eve dönerken arabada yapılan muhabbetlere bayılıyorum. Ben,
-Kızım günün nasıl geçti? diye soruyorum.
Fatma Naz yüksek sesle,
- İyiiiiii
Sonra onu koltuga oturtup kemerini baglayınca bizim gönüllü polis memuru başlıyor,
-Anne şende kemeyini tak
-Tamam kızım hatırlattıgın için teşekkürler taktım.
Sırada babası var,
-Babaaa şende kemeyini tak. (babayı uzatarak söylüyor)Babada aynen,
-Tamam kızım taktım.
Yol boyunca bizim kontrol memuru,
-Anne kemeyini taktin mi? Baba kemeyini taktin mi? diye sorular soruyor.
Bu arada geçen hafta ki yazımda Fatma Naz'ın daha tam olarak soru cümlesi kuramadığını yazmışım. Bu hafta Maşaallah süper soru cümleleri kuruyor. Yalnız "ı" yerine" i " koyuyor. Heralde haftaya onuda düzeltir. Şu çocuklar ne kadar hızlı gelişiyor ve değişiyor değil mi? Şu blogda olmasa nasıl takip edecektik ki değişmeleri.

Memmede Cüt Ok

Bu hafta yeni bir ilke daha imza attık. Artık Fatma Naz anne sütü almıyor. Kendi istegiyle radikal bir karar aldı ve süt yoksa bende yokum dedi.
Bu bırakma aşamasında çok zorlanacağımı düşünüyordum ama kendiliğinden olunca çok şaşırdım. Fatma Naz normalde emmeye çok düşkün bir bebekti. Ben de iki yaşına kadar anne sütü alsın istiyordum ama yavaş yavaş da onu bırakması yönünde hazırlamaya çalışıyordum. Kucagımdayken artık benim kızım büyüdü memmeme gerek yok diye zarf atıyordum Belki de onun etkisi de olmuştur.
Bir hafta falan kendi hiç istemedi benim teklifimle birazda zoraki emdi.Ama haftasonu kızım sen neden memme istemiyorsun gel vereyim diye hazırlanınca,
- anne pakat pakat memmede cüt ok. dedi
Kendimi önce çok kötü hissettim. Aramızdaki o bağ Fatma Naz'ın istegiyle kopmuştu. Ama o karar vermişse doğru karar vermiştir ve tam zamanıdır.Onun kararlarına güveniyor ve saygı duyuyorum.
Canım kızım 19,5 ay seninle birşeyleri paylaşmak çok güzeldi. Ellerinin sıcaklığını ve gözlerinin masumlugunu o yumulmalarını hiç unutmayacağım.Sende ilerde hatırla diye bloguna ekliyorum.

24 Ekim 2008 Cuma

Küçük Arkadaşım

Bu günlerde kızımın algıları süper açık. Belki önceden de bu kadar anlayabiliyordu biz farketmiyorduk. Dediğim gibi babamız olmadığı için Firdevs Teyzemize dolmuşla gidiyoruz. Dolmuşa kadar ve dolmuştan indikten sonra biraz yürümemiz gerekiyor. Benim kollarımda güç kaybı olduğu için fazla ağırlık taşıyamıyorum. Taşıdığım zaman çok fazla ağrım ve uyuşmalarım oluyor. Sağolsun kızımda bebekken kucağı çok sevmesine rağmen benden kucak istemez babasından isterdi. Şimdi de onun bazı tepkilerine inanamıyorum.Sabah acele ettiğim için onu kucagımda taşıyayım diyorum biraz yorulunca ben teklif etmeden kızım,

-Anne inim. diyor

indirince de

- Geç kadık. Deyip başlıyor koşmaya

Dün akşam yine onu almaya gittiğim de hava güzel de olunca dolmuşa kadar aheste aheste yürüdük. Tam birkaç adım kalmıştı ki dolmuş geçti. Ben,

-Tüh dolmuş kaçtı. Deyince Fatma Naz da aynen;

-Tü domus kadı. dedi

Ben de gayri ihtiyari

-Ne yapacağız kızım deyince hemen cevap,

-Yüyüyüz.Oldu ve hızlı hızlı koşuşturmaya başladı.

Ben bu cevap ve hareket karşısında çok şaşırdım. Sonra yolda beklemektense yavaş yavaş yürüyelim dedik. Yolda köpekle konuştuk

-Naşılşın hav hav dedik
-İyi akkam hav hav diye veda ettik.

Kedileri kovaladık. Kızımla bol bol sohbet ettik. Aynen bir arkadaşımla konuşuyormuşum gibi konuştuk; çok hoşuma gitti. Her eve bir kız lazım. Dolmuşa binip eve gidene kadar hava biraz karardı.Kızım

-Anne koykuyo deyip kucak istedi.

Ama ben ona karanlıktan korkulmaz anneciğim diye anlatınca rahatladı.
Bu arada İstanbul'dan hediyelerimiz geldi.Kızım montunu çok sevdi akşam bir süre onunla oturdu arada sırada,

-anne mon güzel?(soru cümlelerini bu şekilde kuruyor)

Diye benden teyitler aldı. Biraz büyük geldi ama olsun yinede kızım çok sevdi.
Akşam da yine bol bol kitap okuduk. Okuduğumuz kitaplardan birinde bir kız çocuğu, adını biz Ayşe Abla koyduk annesine boncuktan kolye yapıp hediye ediyordu.Kitabın sonunda Fatma Naz

-Anne sende iştiyon?

Demez mi çok hoşuma gitti. Şimdi favori kitabı o. Akşam 10 defa falan okuduk heralde. Kitabın sonun da Ayşe abla annesine sarılıyor öpüyor tabbii Fatma Naz durur mu hemen oda bana sarılıp öpüyor öpüyor.
Dün akşam da ilk defa anneciğim hadi kaitaplarını topla masanın üzerine koy deyince hepsini topladı ve masasının üzerine koydu. Kızım büyüyor galiba. Ama bilin bakalım sabah ne oldu?
Onu uyandırmaya çalışrken uykusunda babacığım diye ağladı. Çok üzüldüm. Gözlerini açınca hemen bana sarıldı. Çok duygusal bir kızım var anlayacagınız.

23 Ekim 2008 Perşembe

Teşekkürler

Canım arkadaşım Ayşe ve Muko bana blok arkadaşlık ödülü vermişler. Gerçekten çok sevindim. Onlara ve diger tüm blog yazarlara benide blog dünyasına kabul edip yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum. Bende bu ödülü kabul ederse http://cisearslan.blogspot.com adresine dogum günü hediyesi olarak gönderiyorum.

21 Ekim 2008 Salı

Günlerimiz

Bu günlerde günlerimiz biraz zor geçiyor.Babamız gitti.Artık sabahları daha erken kalmak zorunda kalıyoruz, yarı uyanık yarı uyur vaziyette üzerimizi giyiniyoruz.Hop dolmuşa bunu yazmaya utanıyorum ya!!! Ben araba kullanamıyorum maalesef.Tabii ki akılsız başın cezasını ayaklarım çekiyor. Ama geçen yıl şehirlerarası yolda ufak çaplı bir kaza geçirdim ve bir daha arabanın ön koltuğuna oturamadım.Ama kızım maşaallah arabanın ön koltuğuna oturuyor, anahtarı yerine takıyor, radyosunu açıyor başlıyor,
- düdütt düdütt
Heralde birkaç yıl sonra arabayı babasına da bırakmaz.
Bu arada Mutlu Çocukların annesi Ayşe'nin sorusunu bildim ve ödülümü istiyorum.Canım Ayşeciğim blogundaki övgü dolu sözler için teşekkürler.Niye o kadar tarih falan veriyorsun ya yaşım otrtaya çıkıyor.Lütfen sen liseyi bitireli 11 yıl olmuş olabilir ama ben bitireli en fazla5,5 yıl falan olmuştur. Ama olmuyor ki canım cık cık !!!
Neyse gelelim Fatma Naz Hanıma, bizde onunla faliyet yapmaya çalışıyoruz ama heralde yaşına uygun faaliyet yapmadığımızdan pek başarılı olamıyoruz.Mesela yumurtadan canavar yaptık kırdı, tahta kaşıktan bebek yaptık şaçlarını kopardı.Neyse durmak yok uygun faaliyeti bulana kadar devam.Bu konuda fikirleriniz varsa paylaşalım.
Aaaa bu arada kızım alllerji oldu. Neden mi? Karamelli çikolatanın karameli allerji yaptı.Yüzümüz kıpkırmızı ve kaşınıyor.Neyseki doktorumuz çok önemli bulmadı içimiz rahatladı. Kızımın doktoru kim mi? Fatma Naz'a soralım,
-Mennet Bey
Mehmet Bey ne yaptı kızım?
-Uf oldu muanne etti.
Kızım doktorları çok seviyor.Allahtan doktor korkusu yok. Doktor amcalarıda kızımı çok seviyor.Birde kızm bebekleri de çok seviyor.Tabii ki kendisi ablaymış ya!!! Ben Fatma Naz'ın yalancısıyım vallahi.
Bu arada bugün heyecanlıyız İsatanbul'dan Yasin amcamız bize ciciler aldı onlar gelecek.Kızıma söyledim çok sevindi.Heyecanla bekliyor.Bakalım paketten ne çıkacak.Yarın sizinle paylaşırız inşaallah.
Yarın görüşürüz***

16 Ekim 2008 Perşembe

Dişlerim Çıktı Kimse Bilmiyor


2 gün önce Fatma Naz'ın onuncu, onbirinci ve onikinci dişlerinin çıktığını farkettim. Kendime çok kızdım. Önceden olsa hemen ucu çıkmaya başlayınca fark ederdim; şimdi nerdeyse yarısı çokmış hemde 3 tane yeni fark ediyorum .Biraz üzüldüm birazda kendi kendime muhakeme yaptım.


****

Şimdide kızımla sorunlarımız var.Çocuk büyütmek ne kadar zormuş nerde ne zaman duracağını neyi ne zaman yapacağını bilemiyorsun.Heralde biryerlerde yanlış yaptım ama nerde? Kızım asla çok mızmız bir çocuk olmadı ama şimdi her şeye ağlıyor, sürekli kucak istiyor, hep ilgi kendinde olsun istiyor,beni ve babasını çok yoruyor.İnşaalah bu geçici bir süreçtir.


****

Bende bu günlerde çok gerginim birazda ondan kaynaklanıyor olsa gerek.Herşey de üst üste gelir zaten babamızda pazartesi İzmir'e gidiyor.Sürpriz bir şekilde görev çıktı süreside belirsiz.


****

Şimdi yazdıklarımı okudumda ne kadar karamsar yazmışım. Abartmayalım canım durum o kadar da vahim değil, ama yazdıklarımı da silmek istemiyorum. Mesela kızım benim üzüldüğümü görünce gelip boynuma sarılıyor bazen elimi öpüyor, başına koyuyor.


****

Sonraaaaaa


****

-Öjüy diyeyim anne diyor.


****

Ve ben herşeyi unutuyoruuuuuuuuuum.


****

Anne olmanın en çok bu yönünü seviyorum.


****

****


"Allah'ım sana şükürler olsun bu yüce mertebeyi bana nasip ettiğin için."

9 Ekim 2008 Perşembe

Adım Fabma Naj

Her seferinde yazdığım gibi maşaallah kızım çok güzel konuşuyor. Bizde onu desteklemek için hergün birşeyler öğretmeye çalışıyoruz.Şimdi konumuz da rica kipleriyle konuşmak.Biraz erken olabilir ama Fatma Naz bunu becerir diye düşünüyorum.

Fatma Naz

-Anne mamma ver . diyor

***

Ben

-Hayır kızım öyle istenmez.Anneciğim mamma verir misin? denir diyorum.

Aldığım cevaba bakar mısınız!!!!!!!

***

-Annecim mamma feyiysin ?

Bu cevaba gülmek mi yoksa ağlamak mı lazım bilemiyorum.

Ama azimliyiz öğreneceğiz.Bu arada;

***

-Adım Fabma Naj anne Şemma baba Aşay

Bu kadar çok konuşmayı seven annenin kızınada bu yakışır.TEBRİKLER!!!!!!! VE KOCAMAN ALKIŞ

Niye mi alkış kızım yeni birşeyler yaptığında yada bizim istediğimiz gibi davrandığında mesela yemeğini yediğinde hep alkış ister.Bizim ödülümüzde alkış.Biraz cimri işi oluyor ama neyse***

Evdeki Eşyaların Nasıl Kırıldığını Anladım Galiba

Hep merak ederdim evdeki eşyalar durdukları yerde nasıl kırılıyor diye .Ama şimdi anladım nasıl kırıldıklarını.Sizde merak ediyor musunuz? İşte böyle*****
***
***
Sehpa araba oldu*Düüüüüüüüt
***

***

Eşyaların akibetini bilemiyorum ama kızım onların üstünde çok iyi vakit geçiriyor***




Uykum Var Yaaaa

Çalışma hayatının bana en çok dokunan yanı kızımında benim gibi mesaiye tabi olması.Sabah 07 haydi kalk mesai başladı.18 aylık bir çocuk için ne kadar zor değil mi?Fatma Naz bütün gün bizi özlediği için akşamları geç uyumak istiyor.Doğal olarak bizimle daha çok vakit geçirmek istiyor.Geç uyuyuncada sabah böyle görüntüler ortaya çıkıyor ****
***

***

Bebeğim ne güzel uyuyor değil mi?Ama bu halde hoop bakıcıya.Bu durum benim içimi acıtıyor*

Kahvaltı Böyle Yapılır

Artık kızım büyüdü.Haliyle artık özgür davranmak bazı şeyleri tek başına yapmak istiyor.İşte o başkaldırışlardan biri. Kahvaltımı ben yaparım dedi ve yaptı.İşte kanıtları******

*****

***
Bazen elimlede yedim canım. Ne yapalım bu patatesler benim gibi çok yaramaz kaçıyorlar**
***
***

Kahvaltı işte böyle yapılır hee hee!!!!!!!!!!!!!!!!



***



Kitaplarımız Geldi

Mutlu Çocukların annesinin blogunda tavsiye ettiği kitaplarımız geldi.Hem de nasıl geldi bir bakın bakalım hoşunuza gidecek mi?Şahsen geliş şekli benim ve kızımın çok hoşuna gitti****
*****

*****

Kitaplar çok güzel.Ayşe ayrıntılarını blogunda verdiği için benim tekrar anlatmama gerek yok diye düşünüyorum.Ama alıp almama konusunda tereddütünüz varsa kesinlikle alın derim.Bu arada kitapların adımı ne...........İnsan acemi olunca böyle oluyor işte ***Harika Çocuk Nasıl Yetiştirilir? ve Cıvıl Cıvıl 365 Etkinlik.******************

***

*****

***

Bu arada desteklerinden dolayı Ayşe Teyzemize ve babamıza teşekkürler******