Sayfalar

KIZLARIM BÜYÜYOR

Lilypie Waiting to Adopt tickers Lilypie Waiting to Adopt tickers

HOŞGELDİNİZ.......

Blogumuzu ziyaret ederek bizi yalnız bırakmadığınız için kocaman teşekkürler, tekrar misafirimiz olmanız dileğiyle;

31 Aralık 2008 Çarşamba

Geçen Yıl Bu Zamanlar

Biraz önce fotoğrafları şöyle bir karıştırdım. Geçen yıl bu zamanlar Fatma Naz yürüyemiyormuş, şu anda olan birçok dişi yokmuş, saçları kısacıkmış...... Herşey ne kadar değişmiş. Tek değişmeyen şey geçen yılda çok tatlıymış minik kuşum. 2008'e Yasin Amcamızla birlikte girmişiz. Unutmuşum. Fotoğraflardan hatırladım .Şimdi bir yıl önceki karelerden örnekler,

Üzerindekiler Yasin Amcamızın bayram hediyeleri, elindekilerde yeni yıl hediyeleri;

***

*



















**********

Bir şekere bu kadar mı sevinilir? Çocuk olmak başka bir duygu.

***
*
******

Kimse Fatma Naz'ın salondan emekleyerek mutfağa geldiğine, dolabı açtığına ve halleyleri böyle aşırdığına inanmıyordu. Ama sonunda kanıtlamayı başardım.

***

*









********

01/01/2008 saat gecenin 03.28'i Fatma Naz'ı uyutamıyoruz. Amcası geldi ya her saniyeyi değerlendirmek istiyor küçük hanım. Ama amca bitmiş durumda....

***

*

30 Aralık 2008 Salı

Bütün İşlerimi Kendim Yapıyorum

Sütümü kendim içiyorum......
***
*


Ellerimi kendim yıkıyorum......
***
*

En zor olanda bu, ütümü kendim yapıyorum.....
***
*

***
*


Lokantada siparişimi kendim veriyorum......
***
*


Aldığım fazla kalorileri yakmak için plates yapıyorum.....
***
*

***
*

Aslında market alışverişini de ben yapıyorum ama fotoğraf makinemizi bozduğum için burada resimleyemedik. Markette bi yumuyta bi kıyakey alıyoyum.

25 Aralık 2008 Perşembe

Rize-Ankara-İstanbul-Rize

Hafta sonumuz bu istikamette hızlıca geçti gitti. Önce uçakla Ankara. Fatma Naz'ın ilk uçak deneyimi oldu. Havada olduğunu pek anlayamadı yavrucak. Önce uçağın içini gezmek istedi , uçaktan inince de anne hani uçağa binecektik dedi. Maşaallah yavrum hiç sıkıntı çıkarmadı. Hatta havaalanında Fiskobirliğin Genel Müdürüyle arkadaş bile oldu. Ama nasıl...... Bir beyin elinde ki çantanın üstünde bizim sürekli yediğimiz fındık ezmesinin resmini gördü ve tanıdı. Poşete dokunup içindekilere bakmak istedi. Poşetin sahibide Fiskobirliğin Genel Müdürüymüş. Bizi Giresun'a davet etti ve Fatma Naz'a gelince seni fındık ezmesi havuzunun içine atacağim diye espiri yaptı. Gideriz belki bakalım. Ama Fiskobirliğin fındık ezmesini herkese tavsiye ediyorum. Fatma Naz çok zevkle yiyor. Üstelik %70 i fındık. Biraz zor bulunabilir ama bu sıkıntıyı Müdür Bey'e ilettik.
*****
Uçakta kemerle boğuşan Fatma Naz,
***
*


*****

***

*
Ankara'da Fidan Teyzemize gittik. Nöbet çıkışı Fidan Teyzemiz Fatma Naz'a baktı. Bende sınava gittim. Sınav sonrası koştur koştur İsatanbul. Yolculuk zevkliydi uçtuk adeta. Benim açımdan zevkliydi Fidan açısından biraz zor olmuş olabilir. Fatma Naz'a tamamen o baktı da.

*****

Fidan Teyzemiz ve Fatma Naz İstanbul yolunda..............................
***
*

*****

***

*

Ve İstanbul. Mutlu Çocuklar ve ailesi. Çok dolu dolu ve bir o kadar da zevkli 3 gün geçirdik. Mutlu çocuklar gerçekten mutlu. Bakarmısınız Fatma Naz'a nasıl ablalık, abilik yapıyorlar.
***
*

*****
ilk gün alışveriş Fatma Naz hanıma bir sürü ciciler aldık. Hepsini Ayşe ve Fidan Teyzesi seçti. Sonra ver elini İkea. İkea da çok güzel bişey yaşadık. Erin ve Ayça'yla karşılaştık. Çok mutlu olduk. Yıllardır birbirimizi tanıyormuşcasına sıcak bir kahve keyfinde sohbet ettik. Bu arada Fatma Naz Yasin Amcasıyla dolaştığı için Erinle tanışma fırsatı bulamadı. Neyse bi daha ki sefere artık. Çünkü biz istanbul'u çok sevdik. Muhakkak yine gideriz.
*****

Pazar günü Hakan Amcamız bize İstanbul turu yaptırdı. Emirgan Konağında soluklanarak, iki köprüden de geçtik. Hakan Amcamız biraz yoruldu ama ne yapalım.
*****

*****


Pazartesi de oyuncakçıları dolaştık. Ayşe Teyzemiz Fatma Naz' çok güzel bir bebek aldı. Şimdilerde Fatma Naz'ın favorisi. Fatma Naz gibi hiç durmadan konuşan bir bebek. Fatma Naz' da bebeğin ismini büyük bir jest yaparak Ayşe Teyze bebek koydu. Yani teyzemizi unutmadı. Hatta Bebeği o kadar çok sevmiş ki Trabzon Havaalanında kendisi düşünce bebeğim düştü diye ağladı. Kendi canının yanmasını hiç umursamadı. Tıpkı bir anne gibi.....
*****
Pazartesi Arda abimizin okul etkinliğine katıldık. Maşaallah Arda boyacı çocuk rolünde çok başarılıydı. Fatma Naz'ında o günlerini görürmüyüz acaba......

*****

***

*

Çok güzel geçen 3 gün. Herşey çok güzeldi Ayşeciğim. Arda'ya , Verda'ya, Hakan Bey'e, Yasin'e, canım arkadaşlarım Fidan ve Ayşe'ye çok teşekkür ediyorum. Yazın Rize'de görüşmek dileğiyle diyorum.

NOT: Gülücüklerim Benim' ede ince daveti için teşekkür ediyorum. Bir daha ki sefere inşaallah sanada uğrarım. Dedim ya ben İstanbul'u çok sevdim. Bu ziyaretim son olmayacak yani.

23 Aralık 2008 Salı

Fatma Naz'ın İkinci Kurban Bayramı

Bayram geçeli epey oldu ama anılarımızı yazamadım. Malum ders çalışıyordum. İşte fırsat buldum ve yazıyorum. Bayramda Rizedeydik. Memlekete gitmedik. Yani benim memleketime.


*****




*****

Önce kahvaltı yapıldı bayramlık ciciler giyinildi ve babanın eli öpüldü. El öpmenin sonucu olarak da harçlık alındı. Kumbaraya itina ile atıldı.

*****



*****
***
*



*****
***
*

Akşama doğru Firdevs Teyzemize gittik. Harçlığımızı aldık, ev yapımı baklava, börek, dolma hepsinden afiyetle yedik. Firdevs Teyzemiz maşaallah çok becerikli bir hanım...

******

Bu bayramın Fatma Naz için önemi ilk defa kurban eti yedi ve babaannesini ziyaret etti. Geçen yıl yedirememiştik. Biraz ek gıdalar konusunda sıkıntılıydık. Ankara'da oturduğumuz içinde babaanneyi ziyaret edememiştik. Rize'ye taşındıktan sonra babaanemizin köyüne gittik ama Fatma Naz uyuduğu için ziyaret edememişti. Bu bayram nasip oldu. Şimdi kızıma babaannen nerede diye sorunca;

- cennette yatıyo diyor.


Kızım babaannesine dua etti ve arkasından bebek istemeyide unutmadı. Cenneti onun anlayacağı bir dille anlattık (bol bol çikolata, şeker, bir sürü oyuncak....) çok hoşuna gitti.


-anne babaanne bana cennetten çikoyata göndeysin ya diyor.
*****
( Babaannesiyle kovalamaca oynamak istiyor du ama...................)
*****
***
*

Köyden dönüşte Trabzon'a uğradık. Yeni açılan Forum'da biraz tuırladık. Oyun parkında oynadık, oyuncakçıları gezdik. Ve sıfır oyuncak aldık. Fatma Naz istemedi ki. Bana kalsa koca koca bebeklerden bir iki tane alırdım. Oyuncaklara Fatma Naz'dan çok ben sulandım. Kızımın gözü çok tok. Dışarıya çıkınca bir simit, bir balon ister o kadar. Şimdiye kadar hiç bir oyuncakçı kızıma oyuncak satmayı başaramadı he he. Bunun için özel bir çaba harcamadım. Allah vergisi.....


*****


*****


Bebeklere cici cici yapmayı da ihmal etmedik.


*****




*****

Baba kız her zaman ki gibi el ele.

*****


*****

***

*

Akşam dönüşte Tuğba ablamıza uğrayıp bayramlaşmayı hiç unutur muyuz?

*****

Bayramım 3. günü benim iş yerinden arkadaşımın Ali Bey'lerin köyüne gittik. Çok hoş vakit geçirdik. Fatma Naz çok çok eğlendi. Artık et yemekten bıktığımız için mangalda cız cız hamsi yaptık. Manzara süper, hamsiler süper................


*****




*****


Hamsi yemeyi sabırsızlıkla bekleyen kedicik......


*****



*****


Fatma Naz kedilerle bolbol oynadı. Bir iki gün kadar kedileri sayıkladı.


*****



*****


Çay bahçesinin önünde iki çay tutkunu... (Ama Fatma Naz'a çay diye ıhlamur içiriyorum. )


*****


Fatma Naz'ın "bu gün bayyam eyken kaykın çocuklay " şarkısıyla bir bayram daha bitti.

Sınavı Kazanamadım mı Acaba

Çok üzgünüm ama sınavı tamamen kendi dışımda gelişen olaylar sebebiyle kazanamadım yada kaybettirildim. İlk gün acısını çok hissetmemiştim ama bu gün canım çok acıyor. Sonucu İstanbul'da arkadaşlarımla birlikte öğrenmiştim belkide o yüzden çok dokunmamıştı. Çünkü biliyorum ki onlarda benim kadar üzüldü. Üzüntümü hafifletmek için herşeyi yaptı. Ama ben şu anda yine Rize'ye döndüm. Yani yalnızlığıma.
Rize çok güzel bir yer ama bundan sonra belkide burayı hiç sevemeyeceğim. Sınavı kazanamamın en önemli etkenlerinden biride Rize'de yaşamam ve eşimin işinin burada olması. Kesinlikle tayin durumumuz olmadığı için tercih edilmedim. Aynı zamanda halihazırda bir işim olduğu bahaneside eklendi buna. O zaman çalışanları, eşinin işi sabit olanları sınava alıpta ümit vermesinler lütfen. Ortalaması 70-75 olan sınavı 81 puanla kazandım, aynı zamanda 30 yaşındayım artı 21 aylık bir kızım , 08-17 saatleri arasında bir mesaim, evim ve eşim var. Bu kadar olumsuzluklar içinde ben 1,5 ay gibi kısa bir sürede ders çalışarak başarılı oldum ve sonuç. Sınav komisyonunu vijdanıyla başbaşa bırakıyorum.
Lise dördüncü sınıftan bu yana verdiğim bütün emekler boşa gitti. Ve beni en çok kızdıran şeyde benim dışımda gelişen olaylardan dolayı elenmem. Yazılı sınavı kazanamasaydım kendimi suçlardım. Kendim ettim kendim buldum derdim ama şimdi durum çok farklı.
Benim için lisans eğitimim çok önemliydi. Yatılı okulda ütü odasında gizli gizli ders çalışarak kazandım ben üniversiteyi. Dersaneye gitmek yasaktı çünkü. İlk 2 yıl Mardin-Konya arasında geliş gidiş yaparak okudum. Sadece 12 saatlik yol. Söylemesi ne kadar kolay değil mi ama yaşaması zor. O yollarda ne badireler atlattım bilemezsiniz.Vize ve bütünlemelere girerek tamamladım 2 yılı. 3 ve 4. sınıfta ayda 13-15 gece nöbeti tutarak gündüzleride okula giderek 4 yılda iyi bir puanla bitirdim lisansımı. Sonra evlendim biraz ara verdim sınavlara. 2006 da sınavlara girmeye başladım ama bu seferde hamileydim. O kadar zor bir hamileliğin arasında hiç yılmadım yinede girdim sınavlara. Genelde 67-68-69 aldım sınavlardan. Baraj 70. Yine de çalışmayı bırakmadım. Kazandığım 3 sınavında mülakatından elendim. Yetersiz olduğum için mi hayır. . Sebep zaten bir işin var. Tamam var kabul ediyorum ama ben lisansımı bitirdim çalıştığım kurumda lise mezunu unvanıyla ve düşük ücretle çalışıyorum. İşimden memnun değilim bana göre değil . Emekliliğime 24 yıl var. 24 yıl boyunca bu ızdırabı çekmek zorundamıyım. Neden daha verimli olabileceğim bir işde çalışmayayım ki.
2. sebep evli olmam ve eşimin kesinlikle başka illere tayin durumu olmaması. Tamam bu da kabul ama Rize zaten çok tercih edilen bir şehir değil ki. Eleman eksikliği olan bir yer. Rahatlıkla beni buraya verebilirler.
Aynı zamanda bu son şansımdı. SON SON SON.....................................................................
NOT: Bana dualarıyla destek olan herkese çok teşekkür ediyorum. İnşaallah kazanamadım diye düşündüğüm bu sınavı başka yönlerden kazanmışımdır. Başka kapıların açılacağı ümidiyle...

16 Aralık 2008 Salı

Dua İstiyorum


Arkadaşlar 19 Aralık Cuma günü mülakat sınavım var. Çok stresliyim. Çünkü son şansım. Herkesden dua bekliyorum. Lütfen özellikle çocuklarınıza benim için dua ettirin. O minik dillerin duası muhakkak kabul olur. Benim referansımda onların duası olsun. Benim bitanem dua etmeye başladı bile,

- anne şınavı kazanacak inşaallah diye evin içinde koşturuyor.

Sınavdan sonra Ankara'dan arkadaşım Fidan'la birlikte İstanbul'a geçeceğiz. Bilin bakalım kimin yanına......

Arda ve Verda'nın annesi Ayşelere. Aslında onun içinde çok heyecanlıyım. İlk defa İstanbul'a gideceğim. 11 yıldır görmediğim arkadaşımı göreceğim. Onları kızımla tanıştıracağım. Bir sürü alışveriş yapacağım. En heyecanlısıda sınav sonucunu orada öğreneceğim. Umarım bu mutluluklara sınav mutluluğu da eklenir.

4 Aralık 2008 Perşembe

Üsküdar'a Giderken...................


Anlatacak çok şey birikti ama ben yazamıyorum. Hiç vaktim yok. İşlerim çok yoğun. Ama sizleride bu güzellikrten mahrum etmek istemedim, hemen fotoğrafı yayınladım. Çok tatlı bu kız. Allah onu bizlere bağışlasın. Kuzumun gülücükleri kadar kendi de çok sıcak . Çok merhametli, anlayışlı, masum, neşe dolu, huzurlu, sakin.........................Say say bitmezki.Kızımı her annenin çocuğunu sevdiği gibi bende çok seviyorum. Çogu zaman Allah için ne yaptım ki beni böyle bir güzellikle mükafatlandırdı diye düşünüyorum. İnşaallah onun mükafatına layık olabiliriz. Şükürler olsun ki canım kızım senin annenim.Ya şimdi duygularımı çok iyi aktaramıyorum.Aklım davalarda şimdi onlara savunma yazmam lazım.Daha sakin bir günde görüşmek dileğiyle******


3 Aralık 2008 Çarşamba

Hastanedeydik

Başlıktanda anlaşıldığı gibi geçti gitti işte. Allaha şükür. Ateşimiz, ishalimiz yoktu ama şiddetli kusmamız vardı.Neyseki erken müdahale ile 1 günde atlattık. Sadece, ağızdan birşey alamadığı için 1 tane serum takıldı. İlk serum deneyimimiz oldu. Neyseki iyi geçen bir deneyim oldu. Olumsuz hiç birşey ile karşılaşmadık. Sadece Doktor Mehmet Bey kızıma balon vermeyi unuttu.O birazcık Fatma Naz açısından sorun oldu . Allahtan babamız 2 tane balon almayı akıl ettide o sorunda çözülmüş oldu. Tabiki kızım balonları doktor beyin gönderdiğini zannediyor. Nasıl ama he he....

Bu arada Fatma Naz hemşire abla olmak istiyormuş. Tahlil için idrar poşetini bile bana taktırmadı. İllaki hemşire ablası takacakmış. Bana güvenmedi heralde.

Ağlayan fotosunu yayınladım ama kızım serum takılırken ağlamadı. Sadece hasta olduğu için çok üzüldü ona ağladı.
-Anne ben haşta odum diye bayağı göz yaşı döktü.

Firdevs Teyzesinede
-Teyze ben haşta odum beni doktoya götüy demiş.
***
*

Babamız Fatma Naz'ı sakinleştirmeya çalışırken

*****

***

*

***

*

Başarılı olmuş gibi gözüküyor.

***

Mutlu Son...........................

Not: Serum takıldıktan sonra kızımın yanından ayrılmak zorunda kaldım. Ancak 2 saat sonra tekrar yanına gidebildim. Eh malum çalışınca herşey gönlünce olmuyor. Umarım kızım bana kırılmamıştır. Ben yanında olmasam bile hep sana dua ettim canım kızım.